Doğu Ekspresi ile Kars


  Maalesef doğu ekspresi yataklı ve örtülü kuşetli bölümlerindeki biletler seyahat şirketleri tarafından aylar öncesinden komple alınarak Kars'ı gezmek isteyen turistlere iki katına sattıkları için o sancılı bilet arayış dönemine dahil olmak zorunda kalıyorsunuz.
  Biletlerin hangi saat diliminde satışa çıktığı belirsiz.Bir hafta gece ve gündüz denemelerim sonucunda yataklı bilet bulamadım.Yataklı bilet bulmanın taktiği tabi eğer plansız iseniz Kars'a gideyim yeter diyorsanız son dakika iptal edilen biletleri yakalamak.Olur da bilet denk geldi buldunuz sistemin size verdiği süre 10 dakika.Eğer bu süre içerisinde bileti alamaz iseniz geçmiş olsun.Çünkü bilet almaya çalışan bir başka kişiye kaptırma ihtimaliniz yüksek.Halka ise biletler gideceği tarihten itibaren bir ay öncesinden satışa açılıyor.Gişeler ve internet arasında 1 TL fiyat farkı var.Daha yola çıkmadan bilet aramak sizi strese sokabilir ama pes etmeyin.Hiç yoksa pulman alırsınız ki ben öyle yaptım.Önce bir düşünüyor insan ''17 saat oturarak geçer mi be'' diye sonra yollar gel diyor ve alıveriyorsun bileti.Normal de Kayseri'de yaşıyorum buradan trene binsem 17 saat sonra Kars'ta ineceğim fakat ben işi fanteziye döküyorum 24 saatlik süreci yaşamak için otostop ile Ankara tren garına giderek akşam 18:00 da ki Ankara-Kars istikametindeki doğu ekspresi trenine biniyorum.3 numaralı vagona biniyor ve koltuğuma yerleşiyorum.Camdan dışarı baktığın zaman daha yolcular trene binmeden başlamış halay çekmeye,vagon içerisindeki diğer yolcuların gözlerinde bir ışık ve heyecan yüzlerinde bir gülümseme belli ki hepsi bu anı bekliyor o an hissediyorsun bu bir yolculuk değil yeni bir serüven deneyimi.Kalkış saati geldiğinde tren o meşhur kornasına basarak hareket etmeye başlıyor.Ankara,Kırıkkale ve Kayseri güzergahları boyunca havanın kararması nedeniyle yol manzarası izleyemiyorsunuz.Gecenin ilerleyen saatlerinde raylar üzerindeki trenin çıkartmış olduğu o ses uykunuzu getiriyor ve dalıp gidiyorsun.Gün doğumunu Sivas sınırları içerisinde karşılıyoruz.Bir kaç saat sonra çoğu kişi uyanmış oluyor.Çantalarından getirdikleri yiyecek ve içecekleri çıkartarak kahvaltı kısmı başlıyor.Kahvaltısını yapan yol uzun sohbette uzun diyerek etrafta kiler ile başlıyor muhabbete.Bu muhabbetlere bir süre sonra bende dahil oluyorum.O kadar samimi insanlar var ki.Biraz sohbet ettiğiniz zaman sanki daha önce tanışmış gibi hissediyorsun.Öğle saatlerinde sohbet daha da koyulaşıyor ve vagonun tamamı birbiri ile yemeklerini paylaşmaya başlıyor.Yol hikayelerini dinler iken bir yandan da atıştırıyorsun.En çok şaşırdığım kısım vagon ortamının gezerken açık büfe gibi gözükmesiydi ve Kars'a gidene kadar herkes bir şeyler yemeye ve içmeye devam ediyor.Tren herhalde iştah açıyor.Vakit geçirmek için ayağa kalkıyor ve treni yürüyerek keşif etmeye başlıyorum.

Yataklı Vagon:

  2 adet altlı üstlü açılır kapanır yatak olabilen koltuklar mevcut.Valiz koyma kısmı.Çalışma alanı,oda ışığı,yemek masası,buz dolabı,askılıklar,çöp kutusu,camın üst kısmı açılabiliyor,lavabo, sabunluk, ayna,lavabo üzerinde ve cam kenarında priz,kapılar içeriden kilitleniyor fakat dışarıdan kilitlenemiyor.Yastık,pike,çarşaf (hepsi poşetli ve gayet temiz) yemekli vagona gideceğiniz zaman vagon görevlisinden yardım isteyerek dışarıdan kapınızı kilitletebilirsiniz.

Örtülü Kuşetli:

  4 adet altlı üstlü açılır kapanır yatak olabilen koltuklar mevcut.Camın üst kısmı açılabiliyor.Üst kata çıkmak için merdiven,klima,gece lambası,oda ışığı,bir adet priz,Yastık,pike,çarşaf (hepsi poşetli ve gayet temiz)yine aynı şekil de yemekli vagona gideceğiniz zaman vagon görevlisinden yardım isteyerek dışarıdan kapınızı kilitletebilirsiniz.

Pulman:

  2+1 şeklinde geriye yatabilen ve kendi ekseni etrafında dönebilen koltuklar mevcut,koltuklar gayet geniş ve rahat açılır kapanır yemek masası ve bardak koyma haznesi var.Vagon içerisinde ki üst kısımlar tamamen valizlere tahsis edilmiş.Prizler vagonların kalitesine göre değişiyor.Cam kenarlarında askılıklar var.Tuvaletler tüm vagon grupları için başta ve sonda alafranga ve alaturka olmak üzere ortak olarak kullanılıyor.

Yemekli Vagon:

  Fiyatlar aşırı tuzlu ve yemekler lezzetsiz olduğu için yolcular yiyecekleri dışarıdan kendileri getiriyor.Konserve türevleri gayet mantıklı tercih olacaktır.

Yük vagonu:

Buraya evcil hayvan ve hacmi büyük eşyalarınızı cüzi bir ücret karşılında alıyorlar.

  Vagonların bilet fiyatları pulman-örtülü kuşetli-yataklı olmak üzere en ucuzdan başlayarak sıralanmış.Biletleri yaşınıza ve dahil olduğunuz bu gruplara;

🚂 Tam (yetişkin)
🚂 65+ yaş %50
🚂 Genç 13-26
🚂 60-64 yaş %20
🚂 Çocuk 7-12
🚂 Personel
🚂 Basın
🚂 Öğretmen
🚂 Tsk (çalışan)
🚂 Evcil Hayvan

göre normal fiyatından daha ucuza da almanız mümkün.TCDD sitesi veya mobil uygulamasından biletlerinizi alabilirsiniz. ebilet.tcddtasimacilik.gov.tr 

  Yataklı vagonların atmosferi de çok farklı normal de pulman yolcularının diğer vagonlara geçişleri yasak ama ben bir şekilde geçmeyi başardım.Yolcular odaları resmen ev ortamına çevirmiş.Duvarlara fotoğraf ve ışıklar asarak romantik bir ortam oluşturanlar,yere battaniye serip okey oynayanlar,zaten halay çeken ve oynayan insanların sınırı yok genelde düğün var gibi hissediyorsun.Hatta odanın biri ''gel delikanlı gel'' diyerek bana seslendi ve kamp ocağında kestane patlatmaya başladık.En son vagon yük bölümlerinin olduğu yer içeriye girdiğimde bovling oynayan insanları gördüm.''O malzemeleri nasıl getirdiniz be abi''.Önce bir şaşırıyorsun sonra gülmeye başlıyorsun.Vagonların her tarafında sürpriz var.Ayakta olmak oturmaktan daha çok vakit geçirtiyor.Pulman vagonların olduğu kısıma tekrar gelerek yerime oturuyorum.Zaten çoğu koltuk boş gidiyor yolcular boş bulduğu koltuklara uyumak için yatıyor.Herkes çok rahat ve kasıntı olacak bir ortam yok.Trenin içi ne çok sıcak ne de çok soğuk ama üşütmüyor merak etmeyin.Erzincan'a geldiğiniz zaman Fırat nehiri kenarından yükselen dağları ve kayalıkları izlemek için herkes cam kenarında yerini alıyor.Dağlara açtıkları tünellerin içerisine girdiğiniz zaman karanlık sonunda gözüken o çıkış kapısında ki ışığın  oluşturduğu sonsuzluk hissi sizi daha da heyecanlandırıyor.Yol aldıkça köylerdeki çocuklar trenin yanından koşarak el sallamaya başlıyor.Yüzünüzde bir tebessüm oluşuyor ilçelere girdikçe halkta treni selamlıyor o an anlıyorsun ki günde sadece bir kez seferi olan bu tren ile yaşamayı öğrenmişler.Treni resmen yolcusu olsun veya olmasın herkes bekliyor.Doğunun misafirperverliğini daha inmeden sezmeye başlıyorsun. Erzurum da ki tren garında bayraklar ile bekleyen ve el sallayan çocukları gördüğümde çok etkilendim.Erzurum gara geldiğimiz de kar kendini belli etmeye başlıyor. Sarıkamış ta vagon birleşim yerlerindeki kapılar yoğun tipi ve kar yağışı nedeniyle donmaya ve vagon içerisine girmeye başlıyordu.2 saatlik rötarın ardından toplam 26 saat süren yolculuğun ardından 20:30 da Kars Gara iniyorum.İner inmez akordeon çalan insanlar kafkas ezgileri ile sizi karşılıyor.Kars'ı kış dönemi gezmenin dezavantajı her yerin ful dolu olması özel otellerde yer var fakat fiyatlar gereğinden fazla abartılı turistin gelmesini fırsat bilen Kars esnafı bu işi fırsatçılığa çevirmiş eğer biraz işi bilme hemen seni yolma çabasına giriyorlar.Konaklama da en ekonomik yerler yine kamuya ait yerler fakat oralar da ful dolu telefonları sürekli meşgul o kadar çok talep var ki hattı düşürebildiğin zaman direkt dolu diyerek kapatıyorlar. Ama yine de ben o an araştırıp bulduğum yerlerin isimlerini yazayım buraya belki şansınız vardır.

🚂 Şeker Fabrikası Misafirhanesi
🚂 Dsi Misafirhanesi
🚂 Kafkas Üniversitesi Konuk Evi
🚂 Kara yolları Misafirhanesi
🚂 Defterdarlık Misafirhanesi
🚂 Polis Evi
🚂 Kars Tarım Kooperatifi
🚂 Öğretmen Evi
🚂 Kars Belediyesi Konuk Evi
🚂 Maliye Misafirhanesi

  Konaklamayı Couchsurfing den beni kabul eden bir arkadaş ta yapıyorum. Kısaca Couchsurfing:uluslararası bir misafir perverlik sistemidir.Hem web hemde mobil uygulama olarak kullanılabiliyor.İncelemek isterseniz bağlantıya https://www.couchsurfing.com  tıklayarak keşif edebilirsiniz. Konaklayacağım ev tren istasyonuna çok yakın olduğu için on beş dakikalık bir yürüyüşten sonra eve geliyorum.Kapı açılıyor ve üç gün misafiri olacağım yeni bir gezginle daha tanışma fırsatı buluyorum.Sohbetler ediliyor ve Kars hakkında yerli ağızdan ip uçları da alındıktan sonra dinlenmek için uyuyorum.Sabah olduğunda evden dışarı çıkıyorum.Fakat lapa lapa kar yağıyor.Neyse diyerek belirlediğim rota üzerinde Kars'ı gezmeye başlıyorum.İlk hedefim Ani Ören Yeri'ne ulaşmak tek ulaşım taksi veya araç kiralamak değil önce bunu akıldan çıkartmak lazım.
Kars İl Özel İdaresinin her gün düzenlediği çok uygun fiyata servisleri mevcut Tam 9 lira, Öğrenci 5 lira
Araç kalkış yeri; Gazi Ahmet Muhtar Paşa Konağı önü
Kış dönemi tarifesi: Kalkış saati 11:00 Dönüş saati 14:30
Yaz dönemi tarifesi: (Yaz döneminde iki adet servis düzenleniyor)
Kalkış saati 09.00 Dönüş saati 11.30
Kalkış Saati 13.00 Dönüş saati 15.30
Güncel duyurulara karşı web adresini buraya ekliyorum
  Konak önünden servis saatimiz geldiğinde 2 Fransız, 4 Türk 11:00 da yola çıkıyoruz.Yol aldıkça tipi,rüzgar ve kar şiddetini artırıyor.Şoför yolda araç kaymasın diye zar zor ilerleyebiliyor.Fakat Subatan köyünü geçtikten sonra araç yoldan kayarak araziye saplanıyoruz.Herkes birbirine bakıyor korku panik anından sonra araçtan inerek dışarı çıkıyoruz fakat dışarı da durmanın imkanı yok rüzgar ve tipi insanın suratını yakıyor tekrar araca biniyor ve kara yollarını arıyoruz.Tedirgin bekleyiş sürer iken o ıssız yoldaki bembeyaz hiçliği izliyoruz bazen araba sallanıyor.Otuz dakika sonra ekipler geliyor ve kepçe ile bizi sapladığımız yerden çıkartıyor o anda aracın ön tampon düşüyor ve antifriz ve sular akmaya başlıyor şoför ''aracın artık gidemeyeceğini ve geri dönmemiz gerektiğini'' söylüyor.Bizler itiraz ederek yeni araç gelmesini talep ediyoruz.Kara yolları ekiplerinden bir abi yanımıza geliyor ve ''atlayın gençler ben götüreceğim Ani'ye'' diyerek bizi aracına alıyor.Bizi alan abi ile sohbet ederek o anki gerginliği unutuyor ve yola devam etmenin sevinci içerisinde herkes birbirini tanımaya başlıyor.


Kepçe ile kardan kurtuluş 

  Doğuya gelip çilesiz kış geçirmek olmazdı herhalde.17 km daha geldikten sonra Ani Ören Yeri'ne iniyoruz.İl Özel İdaresini arayıp durumu anlatıyoruz ve bize yeni bir araç göndereceklerini söylüyorlar.Eğer müze kartınız var ise giriş ücretsiz.Yoksa kişibaşı 10 TL ve tatil günü yok her gün açık.Sur kapılarından içeri girerken antik kentin mistik havası sizi etkilemeye yetiyor.Soğuk havaya aldırış etmeden yapıları gezmeye başlıyorsun.Her bir yapının ayrı hikayesi var.Katedralin yanına geldiğiniz zaman aşağı da yıkılmış ipek yolu köprüsünün altından akan Arpaçay Nehri'ni ve karşı taraftaki Ermenistan topraklarını görüyorsun.İki ülke arasında ki coğrafya ve tarih güzelliği sizi kendisine hayran bırakıyor.O kadar çok yapı var ki dönüş saatimiz yaklaştığı için 3 saatlik süre yetmiyor.Bu kente bırak 3 saati tüm noktaları rahat rahat dolaşmak 1 günlük faaliyet ister.Süre sıkıntısı olmadan Ani'ye tekrar gelme ümidi ile kültür kentine veda ediyoruz.

Abughamrents Aziz Gregory Kilisesi 
Ani Katedrali
Havariler Kilisesi 
Ebu Menuçehr Camii 


Türkiye,Arpaçay Nehri ve Ermenistan
Ani Ören Yeri Gezi Haritası 

  Çıkış kapısına yaklaştığımız zaman bize gönderilen yeni servisi görüyoruz.Araca binerek yaklaşık bir saat sonra Kars merkeze geliyoruz ve servisteki yol arkadaşları ile ayrılarak turuma tek devam ediyorum.Kars merkezinde o kadar çok tarihi bina var ki hepsi yeniden restore edilerek yıkılmaktan kurtulmaya başlamış.Kars'a yoğun talebin güzel tarafı bu herhalde.Aşağıda oluşturduğum Kars merkezi gezi haritasından gezilecek yerlere kolayca gidebilirsiniz.



Kars Merkezdeki Gezilecek Yerler

🚂 Gazi Ahmet Muhtar Paşa Konağı
🚂 Fevzi Paşa Ortaokulu
🚂 Kars İl Emniyet Müdürlüğü Binası
🚂 Defterdarlık Binası
🚂 Eski Vali Konağı
🚂 Sağlık Müdürlüğü Binası
🚂 Hekim Evi (Cheltikov)
🚂 İsmet Paşa İlköğretim Okulu Binası
🚂 Hasan Harakani Türbesi
🚂 12 Havariler Kilisesi
🚂 Beylerbeyi Sarayı
🚂 Kars Kalesi
🚂Kafkas Üniversitesi Devlet Konservatuvarı
🚂 Hotel Katerina Sarayı
🚂 Ahmet Tevfik Paşa Konağı
🚂 İlbeyoğlu Muradiye Hamamı
🚂 Taş Köprü
🚂 Mazlumoğlu Hamamı
🚂 Namık Kemal Evi
🚂 Sanayi ve Ticaret Odası Binası
🚂 Fethiye Camii
🚂 Kafkas Cephesi Harp Tarihi Müzesi
🚂 Kars Müzesi

  Sokak aralarında Rusların baltık mimari tarzında yaptığı eserleri gördükçe taş işçiliğinde ne derece becerikli olduklarını öğreniyorsunuz.Sadece eserler yukarıda ki isimler ile sınırlı değil ismi olmayan ve yıkılmaya yüz tutmuş birçok yapıda mevcut.Şehir planlaması o kadar geniş ve düzenli ki o dönem Güneş'i engellememek için yapıları birbirine yakın yapmamışlar.Ama ne yazık ki günümüzde bu sistemi bozmuşuz ve düzensiz şehirleşme arasında kaybolup gitmiş bir Kars'ı gezmeye devam ediyorum.Kars'ın yaşayan insan hazinelerinin olduğunu bilerek Âşık Geleneği nerede dinlenir diye aradığım zaman hep kafeler ve özel işletmeler gösteriliyordu.Fakat o sıcak ortam ve ruh yok önüne getiriyorlar yiyecek çık 50 lira bunları bildiğim için kamuya ait yerler araştırmaya başladım sokaklar da biraz turladıktan sonra Kars Kalesinin altında ki kamuya ait Namık Kemal Evinde bu geleneğin sürdürüldüğünü öğrendim.Eve geldiğim zaman soba yanıyor üzerinde çay kaynıyor,şah köşesi tarzında sedirler,duvarlarda sazlar,Kars'ın o eski Âşık üstatlarının fotoğrafları,hareketli parçalarda oynayan,türkülerde uzaklara dalıp giden ruhlar evet aradığım ortam tamda burasıydı bu akşamı da bura da geçirdikten sonra tekrar eve doğru gidiyorum.Aslında âşıklar otağı isimli  kültür evi tarzında bir yer varmış,Kars halkı burayı yıllarca gönüllü olarak ayakta tutmaya çalışmış fakat olmamış ve kapatmak zorunda kalmışlar.Bir şey daha dikkatimi çekiyor sokaklar da çok fazla köpek var bazen sürü şeklinde geziyorlar ve insanların peşinden ayrılmıyor herhangi bir zararları yok kuyruk sallayarak takılıyorlar.Eve geldiğim de akşam yemeği eşliğinde gün içerisindeki yaşadıklarımı ev sahibime anlattıkça başlıyoruz gülmeye.Derken vakit geç oluyor yarına enerji toplamak için uyumaya geçiyorum.
Ertesi gün oluyor ve bu sabah ki plan İlk önce Çıldır Gölüne ulaşmak.Yine özel araç ve taksilere aşırı ücret vermeye gerek yok
Kars Belediyesi önünden her gün Çıldır Gölüne giden servisleri mevcut
Kalkış saati: 10:00
Dönüş saati: 15:00
Fiyatları sabit gidiş dönüş 20 TL

  Saat 10:00 da aracımız hareket ediyor.60 km yolu bir saatlik bir süre içerisinde geliyoruz.Soğuk havalarda termos ve sıcak su kurtarıcım oluyor faydasını çok görüyorum içten ısındıkça iyi hissediyorsun.Araçtan inen donmuş olan göle doğru yol alıyor.Başta bir tereddüt ediyorsun ya kırılırsa diye sonra atlı kızakların buz üzerinde koştuğunu gördükçe alışıyorsun.Göl yöre halkı için önemli bir geçim kaynağı haline gelmiş.Yaz ve kış mevsimi demeden balıkçılık faaliyetini  her dönem sürdüremeye çalışıyorlar.Bulutları ve karları izlemeye dalarak  farkında olmadan gölün ortasına kadar yürümüşüm.Buzda ki o çatlakları görüyorsun fakat kırılmıyor.2 saat buz üzerinde vakit geçirdikten sonra bir saatte Arpaçay kütük evinde vakit geçiriyoruz.Belediye Çıldır gölünde meşhur olan Atalay'ın yerine götürmüyor ahşaptan  yeni bir bina yaparak getirdiği insanların  bura da vakit geçirmesini sağlıyor.Kars merkeze döner iken araçta sempatik bir amcamız yolculara dağıttığı malzemeler ile sihirbazlık gösterileri yapmaya başlıyor ve bir saatlik yolu sanki bir dakika da gelmişiz gibi hissettiriyor.Eğlenceli bir yolculuktan daha ayrılırken Kars merkeze inerek şehir merkezindeki dünden yarım kalan tarihi yapıları keşif etmeye devam ediyorum.Kışın o tipi ve karlı havalar da Ani ve Çıldır'a otostop ile gelip dönmek bana göre imkansız çünkü yollar da araba yok.

Çıldır Gölü 

Fethiye Camii 



12 Havariler Kilisesi 



İl Sağlık Müdürlüğü Binası
Defterdarlık Binası 



Belediye Binası 

Kafkas Üniversitesi Devlet Konservatuvarı 
Katerina Sarayı 

  Yarın sabaha dönüş trenim olduğu için akşam vaktine kadar uğramadığım yerlere uğruyor, akşam ise kafkas dans gösterilerini izlemek için üniversitede düzenlenen bir etkinliğe katılıyorum. Hareketli ezgileri dinlemek insanın içini kıpır kıpır yapıyor.Sonra ister istemez alkışlar ile ritim tutuyorsun.Dansçıların bıçaklar ile yaptığı showlar ve figürler adrenalini de tetiklemeye başlıyor.Etkinlik 2 saat sonra bitiyor ve eve dönüyorum.Trenim erken saatte olduğu için ev sahibim ile gece vedalaşarak tekrar uyku moduna geçiyorum.Sabah olduğunda evden çıkarak tren garına dönüş için yola çıktığımda ağaçların buz tuttuğunu  görüyorum.


   Ağaçların dallarını salladığım zaman buzlar birbirine çarpıyor ve çok hoş ses ler çıkartıyor.Normal de yaşadığım şehirde dükkan sahipleri sabah kapısının önünü süpürür.Fakat bura da esnaftan bazıları yerlere tuz atarken bazıları çekiçler ile buz kırıyor.Şehir o kadar soğuk ki atkı,bere ve eldiven olmadan gezemiyorsun. Ağaçlar ile biraz daha oynadıktan sonra etrafımda toplanan köpekleri görüyorum ve insana alışkın olduğu için pek aldırış etmiyorum,bir kaç dakika sonra arkamdan bir şeyin topuğumu geri çektiğini hissediyorum kafamı çevirdiğimde köpeğin biri topuğumu ısırıyor fakat sert tabanlı bot olduğu için dişlerini geçiremiyor.Sırt çantamı çıkartıyor ve ayağımı köpeğin dişleri arasından kurtarmak için çabalıyorum hırlama sesleri arasında bir süre sonra beni bırakıyor.Gülerek tren garına doğru yol alıyorum.Acaba bu şehirden gitme mi demek istiyordu ?
08:00 da ki trene biniyor ve camdan havasının soğuk insanlarının sıcak olduğu bu şehri uzun uzun izleyerek keşif edilen bir yeri daha listemde karalıyor ve doğu ekspresi ile bu sefer dönüş yoluna geçiyorum.Sarıkamış'a geldiğimiz zaman karanlıkta göremediğimiz o sarı çam ormanlarının arasından geçiyorum.Sarıkamış kayak merkezinde trendeki yolcuların çoğu iniyor.İnsanlar kayak yapmak için merkezden trene yada araçlara binerek ulaşım sağlıyor.Kristalize yapıda olan karı eğilerek incelediğinizde parladığını göreceksiniz bu kalitede kar Alpler de bulunan kar ile aynı imiş. Çamlar arasında toplam 12 kilometreyi bulan 5 etaplı pisti, 2500 rakımlı Cıbıltepe'si ile muhteşem bir doğal güzelliğe sahip.Bu özellik de Sarıkamış'ı kayakçılar açısından daha cazip hale getirmiş.Trenin rötar yapmasının sebebi tek ray olduğu için belli bir nokta da karşıda ki tren ile kaza yapmamak için makas alanlarında  birbirini beklemek zorunda kalması.Dönüşte yine aynı istasyonlarda tren sadece çok az dakika duraklamalar verdikten sonra Kars-Erzurum-Erzincan-Sivas-Kayseri-Kırıkkale-Ankara istikametinde yol alıyor.Gece saatlerinde Kayseri gara geldiğinde trenden inerek yolculuğumu sonlandırıyorum.Bu faaliyeti görsel olarak görmek isterseniz bu linke tıklayarak izleyebilirsiniz.  https://youtu.be/_9c15LfeWsY

2 yorum:

  1. Merhaba Muhammed,
    Çok güzel bilgilendirici bir yazi olmuş. çok eglendigine eminim. Aksaraydan selamlar Cihan

    YanıtlaSil